Navigasyon |
|
|
Canlı Doğuranlar
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Diğer Cins Balıklar
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm Ciklit (Ciklet) Türleri Hakkında 1 |
|
|
SARI PRENSES (Labidochromis caeruleus)

Malawi Gölü çiklitlerinden olan Sarı Prenses ülkemizde en çok sevilen, üretilen ve satılan çiklit türlerinden biridir. Sakin ve barışçıl bir balıktır. Doğada Malawi Gölü’nün kayalık bölgelerinde yaşarlar. Bu nedenle akvaryumlarının kayalarla dekore edilmesi ve bu kayalar arasında saklanma yerleri ve tüneller oluşturulması gereklidir.Temel besinleri bitkisel ağırlıklıdır. Kayaların üzerindeki yosun tabakası ile beraber bu yosunlar içindeki küçük su canlılarını da yerler. Yumurtalar kuluçka suresince dişi baliğin ağzında saklanır. 25-35 gün sonra yumurtadan çıkan yavrular anne tarafından akvaryumda sakin ve tehlikesiz bir bölgede ağızdan bırakılarak dolaştırılır. Anne her turlu tehlikeye karsı daima tetiktedir. Bir tehlike hissettiği anda ağzını açar ve yavrular hızla yeniden annenin ağzına girerek tehlikeden korunurlar. Bir erkek, yaklaşık 40-50 cm çapındaki bir bölgeyi sahiplenir ve bu bölgeye dişileri hariç başka baliği sokmaz. Her erkeğe en az üç dişi oranı ile büyük akvaryumlarda birden fazla erkek beslenebilir. Fakat küçük akvaryumlarda en iyisi bir erkek beslenmesidir.
Sari prenses dişilerinin erişkin boyu 7-9 cm erkeklerin ise 8-10 cm dir. Sari prenses erkekleri maksimum 12-13 cm. dişiler ise 10-11 cm kadar büyüyebilir. Akvaryum ısısının 23-26 0 C ve pH 7 nin üzerinde (özellikle 8.5 civarı) olması sari prenseslerin hoşuna gider.
Erkeklerinin çiftleşme zamanı vücutlarında oluşan kararmalar dikkat çeker. Çiftleşmek isteyen erkek basından başlayarak geçici kararmalar oluşturur. Bu zaman zaman tüm karın altını da kaplayabilir. Bu kararmalar gelip geçicidir. Bir an bahsedilen bölge kapkara iken birkaç saniye sonra sapsarı olabilir. Kararmalar sabit kalıyor ve uzun süreler geçmiyorsa bunu daha farklı değerlendirmek gerekebilir. Sari prenses bu kararmaları zaman zaman başka bir erkeğe karşı gövde gösterisi ve tehdit unsuru olarak da kullanabilir.
BROWNAE (Haplochromis brownae)

Victoria Gölü çiklitlerinden olan Brownae ülkemizde yeni tanınan çiklit türlerinden biridir. Sakin ve barışçıl bir balıktır. Yumurtalar kuluçka süresince dişi balığın ağzında saklanır. 14-15 gün sonra yumurtadan çıkan yavrular anne tarafından akvaryumda sakin ve tehlikesiz bir bölgede ağızdan bırakılarak dolaştırılır. Anne her türlü tehlikeye karşı daima tetiktedir. Bir tehlike hissettiği anda ağzını açar ve yavrular hızla yeniden annenin ağzına girerek tehlikeden korunurlar. Bir erkek, yaklaşık 40-50 cm çapındaki bir bölgeyi sahiplenir ve bu bölgeye dişileri hariç başka balığı sokmaz. Her erkeğe en az üç dişi oranı ile büyük akvaryumlarda birden fazla erkek beslenebilir. Fakat küçük akvaryumlarda en iyisi bir erkek beslenmesidir.
Brownae dişilerinin erişkin boyu 7-9 cm erkeklerin ise 8-10 cm dir. Brownae erkekleri maksimum 12-13 cm. dişiler ise 10-11 cm kadar büyüyebilir. Akvaryum ısısının 23-26 0 C olması idealdir.
Brownae erkeklerinin renkleri gerçekten görülmeye değerdir. Oldukça sakin ve barışçıl balıklar olmalarına rağmen hiçbir türe kolay kolay da pabuç bırakmazlar. Gerektiği zaman çok sertte olabilen bu balıkların erkekleri özellikle bir yuvaya ihtiyaç duyar ve o yuvayı korumak için sonuna kadar mücadele ederler. Üretilmeleri oldukça kolay bir türdür. Akvaryuma alıştıktan sonra yetişkin bir dişi özellikle bahar aylarında ayda bir yavru verebilir. Bir seferde 50-60 yavru almak mümkündür. Üremelerini teşvik etmek için yapılabilecek bazı dopingler vardır. Benim bugüne kadar beslediğim bütün ciklit türlerinde basari ile test ettiğim ve sonuca ulaştığım bir yöntemi burada sizlerle de paylaşayım. Eğer akvaryumunuzdaki balıkların Ogünlerini haftada bir gün bir parça muz ile yaparsanız ciklitler bu öğünü takip eden günlerde mutlaka yumurtluyorlar. Tek şart balıklarınızın üreyebilecek yetişkinlikte olmaları.
ATEŞ AĞIZ ÇİKLİT (Thorichthys meeki)

Anavatanı Orta Amerika ( Meksika, Guatemala ve Yukatan bölgeleri ) olan ateş ağızlar oldukça dayanıklı ve görünüm olarak da güzel balıklardır. Erkekleri dişilerinden renklerinin canlılığı, vücut olarak iriliği ve yüzgeçlerinin (karın ve sırt) daha uzun olması gibi özellikleri ile ayrılır. Ateş ağızlar ortalama 15 cm. ye kadar büyürler. Ateş ağız akvaryumunun ısısı 24-26 °C ve pH değeri de 6,5 – 7,5 arasında olmalıdır. Ateş ağızlar özellikle üreme dönemlerinde daha da belirginleşen boğazlarının altındaki ateş kırmızısı renkleri ile dikkat çekerler. Gövdenin karın bölümü de bu renk, diğer kısımlar ise mavimsi gri tonlardadır. Yüzgeçler üzerinde mavi damarlar görülür. Yüzgeçlerin kenar kısımları kırmızıdır. Özellikle üreme zamanlarında renklerin ani parlayıp sönmelerini seyretmek gerçekten zevklidir.
Ateş ağızlar oldukça uyumlu balıklar olmalarına rağmen diğer türlerle olabilecek kavgalarda oldukça hırçın da olabilirler. Kendi aralarındaki kavgaları öldürmekten çok korkutmaya ve sindirmeye yöneliktir. Zebra çiklit gibi potansiyel katillerle bile aynı akvaryumda yaşamayı başarırlar. Akvaryumları dizayn edilirken taşlar ve kütüklerle oluşturulacak olan tüneller ve kovuklar optik bölge sayısını arttırdıkça kavgalar daha az olacaktır. Bitkileri yemek gibi bir huyları olmamasına rağmen bir çok çiklit cinsi gibi üreme dönemlerinde artmak üzere devamlı tabanı kazıp durdukları için akvaryumlarında zayıf bitkilere çok fazla şans tanımazlar. Akvaryumlarına su üstü bitkileri ya da kökleri taşlarla çevrilmiş dayanıklı bitkiler dikilebilir.
Ateş ağızlar her türlü kaliteli yemle beslenebilirler. Canlı yem onların üremelerinde tetikleyicidir. 10 günde bir gibi canlı yem mutlaka verilmelidir.
Üremeleri oldukça verimli olabilir. İlk yumurtlamasından sonra dişinin yumurta sayısı gittikçe artacaktır. 400-500 yumurta yapabilirler. Akvaryumlarına konulacak yatık bir saksı ya da fincan onların üreme için kullanacakları alan olacaktır. Yeni doğuma kadar yavrularına çok iyi bakarlar ama yeni doğum sonrası eski yavrularına karşı ilgilerini kaybederler.
Sağlıklı bir gelişim için düzenli su değişimleri asla ihmal edilmemelidir.
ZEBRA (Cichlasoma nigrofasciatum)

Orta Amerika çiklitlerinden olan zebraların yaşam alanı Guatemala, Panama ve Costa Rica’dır. Oldukça dayanıklı olan zebralar aynı zamanda çok hırçın balıklardır. Akvaryumlarına koyulabilecek farklı tür sayısı bu bakımdan oldukça az olmaktadır. Ateş ağız ve Jack Dempsey gibi dayanıklı ve kuvvetli çiklitlerle bir arada beslenebilirler.
Dişisi erkeğinden erişkin boyunda oldukça kolay ayrılır. Erkeklerde gri ton üzerine siyah ve dikine siyah çizgiler bulunur. Dişilerinde ise bu gri tonun üzerinde siyah şeritler yine bulunmasına rağmen özellikle sırt ve karın kesimlerinde yoğun olmak üzere portakal rengi de bulunur. Ayrıca erkek dişisine oranla oldukça büyüktür. Erkeklerde anal yüzgeç ve sırt yüzgeci daha uzun ve daha sivri iken dişilerde bu yüzgeçler daha kısa ve küt sonlanır.
Zebralar akvaryumda 24-26 0C arasında beslenirler. PH 6,5-7,5 arasında olmalıdır. Akvaryumlarında bitkiye izin vermezler, mutlaka söker ve parçalarlar. Akvaryumlarına konulacak yan yatmış bir saksı ya da fincan üremeleri için yeterli olacaktır. Ve bir defa üremeye başladılarmı şartlar uygun olduğu sürece üremelerini durdurmak zordur. Kısa aralıklarla yeniden yeniden yumurtlarlar. Eski yavrular da yeni doğan yavruların bakımına yardımcı olurlar. Üreme zamanını çok kolay anlayabilirsiniz. Çift akvaryuma koymuş olduğunuz saksının içindeki ve önündeki bütün taş ve kumları dışarıya taşıyarak yavrulama ortamını tertemiz yaparlar. Dişinin üreme tüpü uzayarak daha belirgin hale gelir ve çift arasındaki kur yapma hareketleri bu temizlik sırasında da sık sık tekrarlanır durur . Dişi yumurtalarını bıraktıktan sonra erkek bu yumurtaları döller ve genellikle bölgeyi anneye terk eder. Zaman zaman yumurtaların bakımına yardımcı olmasına rağmen anne bu yardıma pek gerek duymaz ve yumurtaların hemen hemen bütün bakımını üstlenir.
Zebralar çok fazla bakım ve özen isteyen bir tür değildir. Çok uç şartlara bile kolayca uyum sağlayabilirler. Fakat hepsi de tam bir katildir. Ateş ağız ve Jack Dempsey gibi sert rakipleri hariç diğer türleri akvaryumlarında yaşatmazlar. Yavrularına çok düşkün olmalarından dolayı akvaryumda yavru varken sizi bir tehdit unsuru olarak görürlerse size bile saldırabilirler.
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 9867 ziyaretçi (13324 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|